Sanal ve Geleneksel Mağazacılık İç İçe

 

İnternet üzerinden on-line alışveriş yapan tüketicilerin sayısı her geçen yıl katlanarak artıyor. Buna sebep sadece dijital teknolojiler ve dijital pazarlama unsurlarının marka sahiplerine ve perakendecilere sunduğu sınırsız olanaklar değil elbette. İşin bir de tüketici tarafı var: sınırsız ürün ve hizmet seçeneklerine kolayca ve anında ulaşma isteği, kasa kuyruklarında beklemek yerine rahat ve zahmetsiz alışveriş yapmak, siparişlerin adrese ücretsiz teslim edilmesi, tüketicinin cebini okşayan büyüleyici indirimlerden faydalanma, benzersizalışveriş deneyiminden duyulan haz, internette gezinme isteği gibi tüketim psikolojisi alanına giren konular pek çok firmanın e-ticarete mutlak surette yönelmesini zorunlu kılıyor. Bu iki yönlü birbirini tetikleyen, hatta taciz eden asla karşı koyulamayacak bir gerçek. Bundan dolayı son yıllarda pastadan kendilerine düşen payı almak isteyen birçok geleneksel markanın, internetten alışveriş pazarına giriş yaptığı görülüyor. Geleneksel mağazaların sanal mağazacılığa girmesinin yanında sanal mağazaların da geleneksel mağaza açma girişimlerine bakacak olursak sanal mağazacılık ile geleneksel mağazacılığı birbirinden ayıran keskin sınırlar artık ortadan kalkmaya başladı. Peki bu durum nereye kadar gidecek? Sanal mağazacılık, ya da internet mağazacılığı geleneksel mağazaları ortadan kaldıracak mı? Bu soruya cevap vermek oldukça zor. Ancak, benim görüşüme göre sanal mağazacılık geleneksel mağazacılığa kıyasla pek çok avantaja sahip olsa bile geleneksel mağazacılık belki kan kaybedecek ama hiçbir zaman ölmeyecek. Bunu 1990’lı yıllarda ortaya atılan bir öngörünün ne kadar boş çıktığına değinerek kolaylıkla söyleyebilirim. O yıllarda ünlü bir uluslararası gıda perakendecisi Türkiye pazarına müthiş bir yatırımla girerken 2010 yılına kalmadan Türkiye’de geleneksel satış noktalarının (yani bakkalların) yok olacağını ve pazarı modern satış kanalının (yani hipermarketlerin) domine edeceğini iddia ediyordu. Aradan hatırı sayılır bir otuz yıl geçti, evet modern satış kanalı çok gelişti ve yayıldı, evet geleneksel satış noktalarının sayısında ciddi bir azalma görüldü, ama bugün Türkiye’de hala 150.000 civarı bakkal var ve bakkal amca hala mahallemizde! Konumuza dönecek olursak, gelecek 10 yıl içerisinde temel ürünlerden lüks markalara kadar neredeyse bütün firmaların kendi e-ticaret sitelerini faaliyete geçirmeleri ve kendi on-line satış sitelerinden alınacak ürünlerin fiziksel mağazalarından teslim edilip değiştirilebilmesi uygulamasını sürdürmesi bekleniyor. Aynı şekilde on-line alışveriş sitelerinin de fiziksel mağazalar açma girişimlerini hızlandırarak tüketicilere farklı seçenekler sunmayı sürdürecekleri tahmin ediliyor. İşin özeti: sanal mağazacılık ve geleneksel mağazacılık artık iç içe ve bu sinerjiden her zaman olduğu gibi en çok tüketici fayda görecek